İtiraf ediyorum ki Robert Pattinson’dan bu kadar fazlasını
beklemiyordum. O dördüncü Harry Potter filmindeki yakışıklı çocuk
Cedric Diggory, veya Vampir serisindeki soğuk ve dikkatli Edward Cullen
olsun, veya Pattinson’ın en büyük rolünden çok farklı olan ama bir
insanı canlandırdığı Beni Hatırla’daki hüzünlü Tyler gibi az konuşan
adam karakterleriyle çok çok ünlü oldu. Onun görüşme odasına bir duman
bulutu içerisinde, saçları darmadağın ve somurtarak gireceğini ve bizim
ona çekinerek soru soracağımızı tahmin ediyordum.
Mutlulukla şaşırdığımı söylemek olayı hafife almak olur – Pattinson
eğlenceli, konuşkan ve söyleşi sırasında tamamen rahat, kendine gülmeye
istekli ve soruları anlamsız yerlere saptırdığında bunu kabul eden ve
röportajı rotasından saptırmamamız için başımızda duran Halkla
İlişkiler Uzmanlarına rağmen Alacakaranlık ile ilgili sorularımızı bile
cevaplamak için elinden gelenin en iyisini yapan biri. Saçları da
tamamen normaldi – stilistinin o öğleden sonra izinli olduğunu tahmin
ediyorum. Pattinson ile yaptığımız, onu Beni Hatırla gibi bir romantik
filme sürükleyen nedeni, nasıl karakteri Tyler’i kendisinin bir
uzantısı olarak gördüğü ve beklenmeyen şöhretin riskleri hakkında
yaptığımız söyleşiyi aşağıda bulabilirsiniz. Onun, kendisini günlük
hayatında çevreleyen bu çılgınlığın beğendiği ve beğenmediği yönleri
ile ilgili, içten konuşması karşısında gerçekten etkilendim. Gerçekten,
genel olarak etkilendim. Nedenlerini aşağıda bulacaksınız.
Beni Hatırla ve karakterini kendisi ile nasıl bağdaştırdığı üzerine
Bu filmin yönetici yapımcısı olarak filmde seni ne şaşırttı? Ben bildiğimiz anlamda bir yapımcı değildim. Sadece sonunda
oldum. Her zaman Allen ve Nick’in tüm film hakkındaki fikirlerini
sevdim ve çekimlerin sonunda bu fikirleri stüdyo veya her kim olursa
birileri tarafından bozulmasını istemedim. Ne yaptıysam bu fikirleri
korumak için yaptım. Bu projeyi almana ne sebep oldu? Senaryoyu Alacakaranlık’tan sonra, yaz mevsiminde okudum, ve
onunla ilgili birşey vardı. Hiç bir formüle edilebilir yapıya uygun
olmamasını sevdim, ve bir gençlik filmi gibi de görünmüyordu. İkinci ve
üçüncü Alacakaranlık filmleri çekimleri arasında sadece iki aylık bir
süre vardı ve bu sürede çok fazla şey çekemezdiniz. Bu film o araya
girmek için mükemmeldi. Tyler’in dünya görüşünü kabul ediyor musun? Tyler’ın gerçekten bir dünya görüşü olduğunu düşünmüyorum. Bu
aslında hoşuma giden birşey. O hiçbir şeye karşı baş kaldırıyor gibi.
Belli bir isteği yok, hiç kimse ondan birşey almıyor. Bu neredeyse
asiliğinin nedeni, çünkü başkaldıracağı birşey yok. Pek çok yönden,
sadece isteksiz olması ile kendimi ona benzer hissettim. Özellikle
senaryoyu ilk okuduğumda. İlk okuduğumda ben de hiçbirşey yapmıyordum. Sen de Tyler gibi sigara tirkayisi misin? Ben şimdi nikotin sakızı tiryakisiyim. Bu aralar çok ciddi bir
şekilde bağmlısı oldum, ki bu çok rahatsız edici. Uçaklarda ve benzer
durumlarda hiç yardımı olmuyor. Sadece aşırı derecede sigara içmek
istememi sağlıyor. [Yönetmen] Allen [Coulter] ve [senarist] Will [Fetters]
genç insanların genç karakterleri canlandırmasının ve o yaşın ötesinde
düşünmesinin zor olabileceğini söylüyorlardı. Bunu nasıl başardın? Belki kötü bir yol, ama ben birşeyin gerçekçi görünmesi için tek
yolun onu olabilecek en fazla şekilde kendinizle ilişkilendirmeniz
olduğunu düşünüyorum. Sanırım rolümü pek çok yönden olaylar karşısında
nasıl hissettiğim ile ilişkilendirdim. Çekimler başlamadan önce
insanlara bu rolün kendime en yakın rol olduğunu ve filmde kendimi
oynamaya çalıştığımı söylüyordum. Emilie ile çalışmak ve setin dışındaki hayranlarla uğraşmak nasıldı? Emilie tüm bu olanlar karşısında gerçekten çok anlayışlı idi.
Lost dizisi için onu görmeye gelen hayranlar da vardı. İkimizin de
orada olduğunu fark ettiklerinde çılgınlık ikiye katlandı. O kalabalık
ve çılgınlık konusunda her zaman sakindi. İlk kez böyle bir filmde rol
alıyordu. Bilmiyorum, ikimiz de bunlardan kaçmaya çalışıyor muyduk, ama
aynı şeyi bir süre yaptıktan sonra ikimiz için de bir rahatlama söz
konusu oldu. Her şeyinizi bu tek projeye vermek istiyorsunuz ve o bunu
gerçekten başardı. Hergün sete gelen hayranlarla New York’ta film çekmek üzerine
New York’ta film çekmek stresli görünüyor, ama çekimlerin eğlenceli yanı neydi? East Village’de yaşamak bir fantezi gibi. Eğer bir öğrenci
olsaydım, o hayat yaşamak istediğim hayat olurdu. Çok hareketli bir
kültür – hatta New York’taki başka şeyler, herkesin herşey hakkında bir
fikri var. Peki bu hayatın ne kadarını deneyimleyebildin? Kız kardeşim 5 yıl orada yaşadı, ve dürüst olacağım, o zamanlar
New York’ta çok daha fazla deneyim sahibi olabildim. Ama Beni
Hatırla’yı çekerken zamanımın çoğunu bir otel odasında geçirdim. Sette etrafını saran insanlarla çekim yapmak zor muydu? Sadece başlangıçta. Garip, New York’ta çekimler için caddeleri
kapatamıyorsunuz. Çok garip, bir yanda caddenin karşısında 40 kişi
fotoğraf çekmeye çalışıyor, ve yapabileceğiniz birşey yok. Müzik kariyeri ve Alacakaranlık’a yaptığı müziksel katkısı üzerine
İnsanlar ileride senden müziksel anlamda ne bekleyebilirler? Kendini bir müzik filmi yaparken hayal ediyor musun? Evet. Bunu gerçekten isterdim. Yıllardır insanlarla bu konu ile
ilgili, bir takım farklı şeyler hakkında konuşurum. Gerçekleşmesi biraz
zor. Biraz riskli olduğunu düşünüyorum. Şarkı yazma şeklin son yıllarda değişti mi? Küçük konserler ile, ve sadece bir şarkının iki satırı ile
katıldığım performanslar ile şarkı yazardım ve bu birşeyler yapmak için
baskı oluştururdu. Ve artık bunu yapamıyorum. Önceden şarkılarımı bu
şekilde yazardım, bilinçsiz bir şekilde şarkılar çıkardı. Oturup şarkı
sözü yazmaya çalıştığım zamanlarda çok saçma şeyler ortaya çıkıyor.
Aynı anda iki işi de yapamıyorum. Film çekimleri sırasında müzik dahi
dinlemiyorum. Şu anda çektiğim filmden sonra bir film daha yapacağım,
ve sonra umarım bu yılın sonlarında müzik yapmaya çalışacağım. Senden Alacakaranlık filmleri için başka şarkı yazmanı istediler mi? Hayır. Benden bunu bir daha hiç istemezler! Kariyeri, şöhretin olumsuzlukları ve bundan sonra yapmak istedikleri üzerine
Şu anda kariyerinden memnun musun? Elindeki oyunculuk fırsatları çılgınlık ve şöhrete değer mi? Birilerinin birşeyleri satması veya twitter yüzünden insanlarla
buluşamamak rahatsızlık verici. Sadece bir insan olmaya, birileri ile
normal bir şekilde konuşabilmeye ihtiyacınız var. Bu sebeple kendini
bir yerlere gizleyen ve hiçbirşey yapmayan tüm bu oyuncuları
görüyorsunuz. Bu konudaki tek ürkütücü şey bu. Bu filmi insanlara senin Alacakaranlık’tan daha fazlası olduğunu göstermek için önemli bir adım olarak görüyor musun? Bunun önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Ama insanlara
Alacakaranlık’tan fazlası olduğumu göstermek için olduğunu
düşünmüyorum. Alacakaranlık filmleri ile ilgili aynı düşünceleri
taşıyorum. Alacakaranlık’tan daha fazlası olduğumu göstermek, ya da her
ne demekse, için bir alacakaranlık filmi yapmaya çalışıyorum.
Denersiniz ve gelişirsiniz, aldığınız her işten bir şeyler öğrenir ve
birşeyler alırsınız. Ben bu işe bir rastlantı eseri girdim. Ve sadece
nasıl yapacağımı bulmaya çalışıyorum. Alacakaranlık’ı dengeleyecek kadar çok birbirinden farklı bağımsız film çektin. Buna devam etmeyi planlıyor musun? Gerekli değil. Sadece bu filmin senaryosunu beğendim. Yapacak
olduğum birkaç filmin daha sadece senaryosunu beğendim. “Bu büyük bir
film olmalı” diye pazarlanan gişe rekorları kıran filmlerde rol almak
beni geriyor. Daha çok tanınan gerçekten iyi oyuncularla topluluk
filmlerinde ve gerçekten farklı ve insanların ilgisini çekeceğini
umduğum senaryolarda rol almak isterim.
ALINTIDIR